Kuran Konferanslarımızın ilkini kıymetli hocamız İsmail Pelit'in güzel ve akıcı anlatımıyla ve Kur'an'a gönül vermiş kardeşlerimizin katılımıyla gerçekleştirdik.
Genk belediyemizin küçük nezih salonunda, Kur’an’ın misafirlerine sunduğumuz yer sofrası niteliğinde mütevazı ikramlarımızla bedenlerimizi, gök sofrası niteliğinde Rabbimizin yüce ayetleri ile ruh, akıl ve yüreklerimizi besledik elhamdülillah.
Bir ayaklı Kuran olan hocamız; 'Kur’an’ın bize kattığı değer' konulu konuşmasına Bakara ilk 5 ayeti açılış tilaveti ederek başladı. Ve konuşmasına şu 3 başlık altında devam etti.
- Kur’an’ın zamana kattığı değer.
- Kur’an’ın mekâna kattığı değer.
- Kur’an’ın insana kattığı değer.
Zamana kattığı değer;
Kuran hangi gece indi diye soran hocamıza dinleyicilerden gelen cevap; “Kadir Gecesi” diye olunca hocamız; “Hayır” dedi.
Kuran gecelerden bir geceye indiği için o gece kadir oldu yoksa kadir diye bir gece yoktu o gecede diğer geceler gibi bir geceydi diyerek indiği geceyi Kadir yapan Kuranın zaman üzerindeki bereketini açıklayarak, Kur’an’ın 83 yıllık bir ömre tekabül bin aydan hayırlı olarak addettiği geceyi vurgulayarak, içinde Kuran olan bir gecenin 83 yıllık bir ömre denk oluşunu eğer içinde Kuran yoksa 83 yılın boş olacağını söyledi.
Kur'an'la tanışmaya başladığın gecen senin kadir gecendir vurgusunda yapan hocamız Kur’an’ı gözünle okursan gözüne girer, yüzünden okursan yüzüne güler, kalbinden yüreğinden okursan kalbine yüreğine ve hayatına iner diyerek Kuranla nasıl bağlantı kurduğumuz noktasında atıflar yaptı ve Kuranla olan bağlantılarımızı şu acı espriyle işaret etti;
Onu mezara nazara fala muskaya suya tuza bulgura pirince ölüye toprağa okuduk ama hayatımıza okuyamadık.
Kur’an Konferansları – 2’ de görüşmek üzere...